Rahim Sarkması Nedir?
Kadın üreme organlarından biri olan rahim, sınırlı hareket yeteneğine sahip bir organ olduğundan bulunduğu yere sabit değildir. Aksine pelvik kasları ve bağ dokuları sayesinde bu bölgede asılıdır. Rahim sarkması ya da farklı bir deyişle uterus prolapsusu, rahmin normalde olması gereken yerden aşağıya doğru sarkması durumudur. Normal doğum, çoğul gebelik, östrojen hormonunun yetersiz olması ve yaşlılık gibi nedenlerden dolayı pelvik kaslar ve bağ dokuları gevşer. Bu gevşemeye bağlı olarak yer çekiminin de etkisiyle rahim; aşağı, yani vajinanın içine doğru sarkar. Bu sarkma vajinanın dışından görünecek kadar ileri boyutta da olabilir. Rahim sarkması, her vakada tedavi gerektirmese de kişinin günlük aktivitelerini engellemesi durumunda tedavi edilebilir.
Her yaş kadında görülebildiği gibi, ileri yaş ya da fazla doğum sayısı gibi faktörlerle görülme sıklığı artış gösterir. Yaş, doğum, bazı hastalıklar, kronik kabızlık, ağır yük kaldırma ve günlük yaşamın etkisi ile bu kasların zayıflaması ile rahimin aşağı doğru sarkması durumuna rahim sarkması denir. Kadınlarda yaşla birlikte artış gösteren bir hastalık olan rahim sarkması en sık görülen jinekolojik hastalıklardan biridir. Kadın üreme organlarından biri olan rahim, sınırlı hareket yeteneğine sahip bir organ olduğundan bulunduğu yere sabit değildir. Rahim; leğen kemiklerine sıkıca bağlı ve pelvik taban kaslarına sıkıca tutunan kadınlarda ki bir üreme organı bu bölgeye asılıdır. Rahim sarkması bulunduğu evreye göre farklı belirtiler gösterebilir. Rahim sarkması, her vakada tedavi gerektirmese de kişinin günlük aktivitelerini engellemesi durumunda tedavi edilmelidir.Yaşam kalitesini oldukça düşüren bu rahatsızlık tedavi edilmezse kişinin günlük hayatını ciddi ölçüde etkilemektedir. Rahim sarkmasının etkisi ile kalın bağırsak ve idrar torbasında da sarkma meydana gelir. Rahim sarkması hastalığının tek başına olmadığı ve büyük ihtimalle komşu organları da olumsuz etkilediği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle ciddiye alınmalı ve tedavi ettirilmesi gereken bir rahatsızlıktır.
Rahim Sarkmasının Evreleri
Rahim sarkması hastalığı hafif, orta şiddetli ve çok şiddetli evre olmak üzere dört evrede incelenir. Hastalığın evresini vajinadaki sarkma şiddeti belirler. Hastalığın ilk evresinde genelde belirtiler fark edilmez ve hafif geçmektedir. Çoğu kadın kasık ve vajinadaki hafif ağrıyı önemsemez ve doktora başvurmaz. Bu sebeple ilk evrede hastalığın fark edilmesi ve teşhis konulma ihtimali düşüktür. Hastaların büyük bir kısmında belirtiler ikinci evrede farkedilir. Hastanın eline dolgunluk gelir, aşağı doğru baskı hisseder ve bir gariplik olduğu anlaşılmaya başlanır. Üçüncü evrede sarkan organlar ve deri fark edilir. Ağrı ve sancı oranı daha fazladır. Dışarı çıkan deri parçaları sürtünmeden dolayı tahriş olur. Asıl rahatsızlık ve yaşam kalitesinin düşmesi bu süreçte görülmeye başlar. Dördüncü yani son evrede rahim , idrar kesesi belirgin bir şekilde dışarı çıkar. Üçüncü evrede olan sürtünmeden kaynaklı tahrişler yaralara dönüşür. Rahim sarkması yanındaki organlara da zarar verir. Her hastalıkta olduğu gibi rahim sarkmasında da erken teşhis büyük önem arz eder.
Rahim Sarkması Neden Olur?
Rahim sarkmasının bir çok sebebi vardır. En önemli sebeplerden biri yaş faktörüdür. Genç yaşlardada görülebilmesine karşın genellikle ileri yaşlarda daha sık görülür. Yaş almanın getirdiği etki ile vücudun diğer organlarında da olduğu gibi yer çekiminin etkisi ile deri sarkar ve bu durum rahimde de görülür. Vücudun yaşa bağlı verdiği bu tepki gayet doğaldır. Aynı zamanda menopoz sonrası östrojen hormonu azalır ve azalan östrojen hormonu sonrası bu dokularda küçülme ve zayıflama meydana gelecektir.
Rahim sarkmasının en çok bilinen nedenlerinden biri de normal doğumlardır. Zorlu geçen doğum rahim sarkmasına katkıda bulunabilir. Doğumun uzun sürmesi ile birlikte fazla ıkınma ve benzeri faktörler rahim sarkmasına katkıda bulunabilir. Bunun yanında ikiz üçüz gibi çoğul gebelikler, birden fazla doğum yapmak ve dört kilonun üzerinde doğum gerçekleştirmekte bu rahatsızlığa yol açabilir. Ayrıca doğum sırasında vakum kullanılması da rahim sarkmasının derecesini arttırabilir.
Diğer bir nedende, fazla kilolu olmak da rahim sarkmasının sebeplerden bir tanesi olarak bilinir. Yukarıdan aşağı doğru olan yüksek basınç rahim sarkmasına neden olur. Fazla kiloya paralel olarak kişide egzersiz alışkanlığının olmaması durumuna bağlı olarak kas zayıflığı da rahim sarkmasına sebep olur. Buna ek olarak karın içi basıncını arttıran fazla öksürük ve ıkınma da bu probleme yol açabilir. Bu nedenle kronik akciğer hastalıkları gibi öksürüğe sebebiyet veren sorunlar ya da kabızlık gibi karın içi basıncı arttıracak faktörler rahim sarkmasını tetikler. Bu ve bunun gibi rahatsızlıkları olan kadınlarda bu sorun daha sık görülür.
Tüm bunların yanı sıra daha önce yapılmış olan pelvis operasyonları ve genetik faktörler de rahim sarkmasına neden olabilir. Genetik yatkınlık nedeniyle ailesinde rahim sarkması bulunan bayanların daha dikkatli ve özenli olması gerekir. Rutin kontroller bu kişiler için çok önemlidir.
Çalışılan meslek gereği ya da ev işleri nedeniyle çok sık ağır kaldıran kadınlarda da rahim sarkması şikayetleri daha fazla görülür. Bu nedenle ev işi yaparken fazla ağır kaldırmamaya ya da itip çekmemeye dikkat edilmeli. Aynı özen iş yerinde de gösterilmeli ve fazla ağırlığın altına girilmemelidir. Çalışılan iş gereği ağır kaldırmak gerekiyorsa, doğru eğilme ve kaldırma yöntemleri seçilmelidir.
Kısaca Nedenleri Özetlersek;
İleri yaş
Menopoz sonrasında östrojen miktarındaki azalma
Aşırı kilo ya da obezite
Kronik öksürük
Ağır kaldırmak
Kronik kabızlık
Çok kez doğum yapmış olmak
Çoğul gebelik
İri bebek doğurmuş olmak
Normal doğum
Geçirilmiş pelvis operasyonları
Genetik olarak zayıf bağ dokusuna sahip olmak
Rahim Sarkmasının Belirtileri Nelerdir?
Rahim sarkmasının pek çok belirtisi bulunmaktadır. Bazı kadınlarda belirti göstermediği ya da ileri evrelerde şiddetli belirtiler gösterdiği de bilinir. Ancak genel olarak bakıldığında rastlanan belirtiler şu şekilde sıralanabilir.
Vajina içinde ve kuyruk sokumunda beliren ağrı. Bu ağrı sabah saatlerinde başlar ve günün yorgunluğu ile akşam saatlerinde şiddeti artar. İleri evrede de dayanılması güç bir hal alır.
Ikınma anında ve sonrasında vajinadan dışarı çıkan deri parçası. Bu durum öksürme sonrasında da görülebilmektedir.
Vajinanın dışına çıkmış ele gelen dokular.
Günlük aktivitelerin önüne geçecek şiddette sancı.
Gülme ve öksürme sırasında idrar kaçırma hissi.
Cinsel birliktelikte acı, ağrı ve sancı hissi.
Rahim sarkmasının nedenli idrar boşaltamama.
Dışarı çıkan deri parçasının alerjik reaksiyon vermesi, yara olması ya da mikrop kapması.
Vajina içinde dolgunluk hissi.
Vajinanın dışına çıkmış ele gelen dolgular.
Vajinanın içinden dışarıya bir şey çıkacakmış hissine kapılmak.
Kısaca özetlemek gerekirse şikayetler şu şekilde sıralanabilir:
İdrar kesesini boşaltamama, sık sık idrara gitme
İdrar kaçırma, sık idrar yolları enfeksiyonu
Belin alt kısmında ağrı
Vajinadan dışarı çıkan dokular
Bağırsak problemleri, kabızlık
Vajinadan gelen kanama ve akıntı miktarındaki fazlalık.
Vajinal kanama
Vajinal akıntı miktarında artış
Cinsel ilişki sırasında ağrı
Vajinadan bir şey çıkacakmış gibi hissetmek
Rahiminizde ağırlık hissi ya da pelvis kaslarınızda yaşanan çekme
Rahim Sarkması Hastalığına Nasıl Teşhis Konulur?
Genelde kadın hastalar vajinalarında bir basınç ya da dolgu olduğu şikayeti ile hastaneye giderler.Rahim sarkması, kişininjinekolojik muayenesi esnasında tanısı koyulabilen bir hastalıktır. Kişinin hiçbir şikayeti olmasa dahi rutin sağlık taraması sırasında rahim sarkması tanısı konulan birçok hasta vardır. Bulgu veren daha şiddetli vakalarda kişinin hekime başvurması ile başlayan süreç, hekimin hastanın öyküsünü dinlemesi ile devam eder. Hastanın tıbbi öyküsünün alınmasının ardından pelvik muayene yapılır. Muayene sırasında hekim, sarkmanın şiddetini anlamak için kişinin ıkınmasını ve pelvik kasların durumunudeğerlendirmek için idrarını tutuyormuşçasına ilgili kasları kasmasını ister. Elde edilen bulgular ışığında rahim sarkması tanısı koyulur ve hastalığın evresine bağlı olarak tedavi planlanır.
Rahim Sarkması Cinsel Hayatı Nasıl Etkiler?
Rahim sarkması her ne kadar yaşa bağlı da tutulsa ve ileri yaşta daha sık görülse de genç ve orta yaş kadınlarda bu durumdan gözlenmektedir. Cinsel hayatını bitirmiş olan kadınlar bu durumu pek önemsemezler ancak doğurganlık çağındaki kadınlar için cinsel birliktelik ve hatta üreme oldukça önemlidir. Rahim sarkması başka fonksiyonların bozulmasına da sebep olur. Bunların başında da cinsel fonksiyon bozuklukları gelir ve bu şartlar altında cinsel yaşamı devam ettirmek pek mümkün olmamaktadır. Zira bu süreç fazlası ile acılı ve ağrılı olabilmektedir. İlişki esnasında oluşan ağrı ve sancının yanı sıra dışarıya sarkan derinin verdiği rahatsızlık hissi sağlıklı ve keyifli bir cinsel ilişkinin önüne geçer. Bu nedenle cinsel konfor da göz önünde bulundurulduğunda rahim sarkması için ameliyat seçeneği değerlendirilmelidir.
Rahim sarkması ameliyatından sonra hastanın cinsel birliktelik için 40 gün beklemesi gerektiği anlatılır.Ameliyatın yöntemine göre iyileşme dönemi hastadan hastaya değişse de hastalar ortalama 4 gün içinde normal hayatlarına dönerler. Ancak bu cinsel hayatın hemen ya da kısa sürede başlaması anlamına gelmez. Çünkü ameliyat kesileri ve dikişlerin cinsel ilişki sırasında zarar görmesi olumsuz ihtimallerden biridir. Ayrıca hastanın ameliyata bağlı ağrıları da cinsel birlikteliğe izin vermez. Ayrıca cinsel ilişki sırasında vajinaya yapılan baskı da olumsuz sonuçlar doğurabilir. Tüm bu nedenlerden ötürü rahim sarkması ameliyatından sonra cinsel birliktelik için ortalama 40 gün beklenmesi istenir.
Rahim Sarkmasının Tedavisi
Rahim sarkması tedavisi, sarkmanın mevcut şiddetine ve hastanın şikayetlerine göre planlanır.
Hafif şiddette olan rahim sarkması vakaları cerrahi tedaviye ihtiyaç duymaz. Fakat sarkmanın şiddetinin artmaması için hekim, kişiye Kegel egzersizleri (pelvik taban egzersizleri) önerebilir. Ayrıca kişide var ise kronik öksürük,kronik kabızlık gibi hastalıkların tedavi edilmesi ve ağır kaldırmaması konusunda hasta bilgilendirilir.Pelvik taban kaslarının güçlendirilmesi, erken dönemde rahim sarkması vakalarının düzelmesini sağlamaz ancak hastalığın şiddetinin artmasını yani rahiminizin daha da sarkmasını engelleyebilir. Ayrıca kişide var ise kronik öksürük,kronik kabızlık gibi hastalıkların tedavi edilmesi ve ağır kaldırmaması konusunda hasta bilgilendirilir.
Durum hafif rahim sarkmasından daha ileri bir seviyedeyse ve herhangi bir sebeple cerrahi müdahalede yapılamıyorsa (örneğin, hastanın ameliyat olmayı reddetmesi ya da henüz çocuk sahibi olmaması) pesser adı verilen ve vajene yerleştirilip sarkan organa destek vererek rahatlama sağlayan aparat kullanımı tercih edilebilir. Çok çeşitli şekil ve boyutlarda olan pesser, hastanın durumuna göre seçilir. Kullanılan pesser kişi için uygun olup olmadığının anlaşılması için birkaç deneme yanılma yaşanabilir. Her tipi için geçerli olmamakla birlikte cinsel birleşmenin aparat yerindeyken de yaşanması mümkündür.
Rahim sarkması çok ileri boyuttaysa cerrahi tedavi gerekebilir.
Rahim Sarkması Ameliyatı
Rahim sarkmasının hangi tür ameliyat yapılacağı kararı, hastaya özel verilir. Sarkmanın şiddeti, sağlık durumu, kadının çocuk sahibi olup olmadığı ya da olmayı isteyip istemediği, ayrıca öyküsü hangi tür tedavinin yapılacağının belirlenmesindeki temel belirleyicilerdir.
Rahim sarkmasının şiddetine göre ameliyatlı tedavi seçeneği uygulamaya alınabilir. Yapılacak cerrahi müdahale ile amaç, pelvik taban dokularını onarmaktır ancak onarım gerçekleştirilemiyorsa rahmin alınması da muhtemeldir.
Doku onarımı, hem vajina yolundan ya da hem karından açılan kesilerle/deliklerle rahime ulaşılarak yapılabilir. Hangi yöntemin uygulanacağı hastanın mevcut durumuna ve cerrahın kararına bağlıdır. Rahim ameliyatı ile zayıflamış pelvik tabanının kuvvetlendirilmesi amaçlanmaktadır. Burda zayıflamış pelvik dokular, kişinin farklı bölgesinden alınan dokular ya da sentetik materyal yani mesh ile kuvvetlendirilmesi işlemidir.
Abdominal, laparoskopik, robotik ve vajinal yaklaşımlar, rahim sarkması ameliyatındaki cerrahi yaklaşımlardır. Ameliyatlarda benimsenen yaklaşım, her kadının öyküsü farklı olduğundan değişkendir. Bu sebeple kişiye en uygun yöntem, doktorun hastasını detaylı bir şekilde muayene etmesinden sonra belirlenir. Cerrahinin başarısı da tercih edilen yönteme göre değişkenlik göstermektedir. Hem karından yani abdominal yaklaşımda hem de vajinal yaklaşımda uzun dönemli iyileşmeler gözlemlenir.
Rahim sarkmasını neden olan sebeplerin devam etmesi durumunda aynı durumun tekrar etme riski vardır. Örneğin kabızlık sebebiyle rahim sarkması yaşanmışsa ve kabızlık ameliyat sonrasında da devam ediyorsa durumun tekrarlama olasılığı vardır. Bu nedenle temelde yatan sebeplerin araştırılması ve önlenmesi önemlidir.
İleri yaşta olan ya da cinsel hayatı tamamlanmış olan hastalarda rahmin kapatılması yöntemi yani kolpeklezis operasyonu da tercih edilebilir. Bu tedavi yönteminde rahim parça parça yukarı doğru itilerek toparlanır. Bu işlem sonrası rahimle birlikte idrar torbası ve kalın bağırsak da desteklenmiş olur. İleri yaşta ve operasyonun riskli olduğu hastalarda önerilen ilk tedavi yöntemi genellikle budur. Bu yapılan ameliyat sonrası komplikasyon oranı ise oldukça düşüktür.
Bu tedavi yöntemlerinden hangisinin kişi için uygun olduğuna, rahim sarkmasının şiddetine, kişinin yakınmalarına ve gebelik planlayıp planlamadığına göre hasta ile birlikte karar verilir. Rahim sarkması tedavi edilmediğinde şiddetini artabilir. Rahmin, vajinadan dışarı doğru sarkması, pek çok farklı sağlık sorununa yol açabilmektedir.
Rahim sarkması şikayeti olan kişinin mutlaka jinekolojik muayeneden geçmesi gerekir. Pek çok hastada ilk evrede belirti görülmeyebilir. Belirti görülmeye başladığı andan itibaren kişi mutlaka bir doktora görünmelidir. Eğer belirtiler hafif şiddette ise tedaviye ihtiyaç duyulmayabilir. Bazı kadınlar bu belirtileri önemsemez ve doktora başvurmaz. Bu durumda ileri evrelere geçiş hızlanır. Bazı kadınlar da içinde bulunduğu duruma ya da bulunduğu ortama bağlı olarak doktora gitmeye çekinir. Bu durum da hastalığın diğer evrelere geçmesini hızlandırır. Doktora giden ve detaylı muayene edilen hasta için uygun bir tedavi yöntemi belirlenir. Bu yöntem rahim sarkmasının bulunduğu evreye, yaşa ya da kişinin tercihine göre değişkenlik gösterir.
Sakroservikopeksi – Sakrokolpopeksi – Sakrouteropeksi – Sakrouteropeksi Nedir?
Rahim sarkması olan bir hasta rahimin alınmasını istemiyorsa ve yeterince çocuk sahibi değilse o durumda genelde laparoskopik-kapalı olmakla birlikte açık ameliyat ile rahimin sakrum denen kemiğe prolen yama ( yani mesh ) ile asılması ameliyatı yapılır ( Sakrohisteropeksi – Sakrouteropeksi – Sakroservikopeksi ) İdrar kesesinin sarkması – Sistosel ve makat sarkması – Rektosel de varsa idrar kesesi ve makatda oluşan sarkmalar; var ise Sistosel ve rektosel Onarımı da bu operasyona eklenir. Stres tip yani öksürük, hapşırık ve ıkınırken olan idrar kaçırması da var ise TOT (idrar kaçırma ) operasyonu da tercih edilen laparoskopik Sakrohisteropeksi – Sakrouteropeksi – Sakroservikopeksi kapalı ameliyatına eklenir.
Bazı hastalarda rahim alınma ameliyatı olduktan sonra yıllar içinde vajinal kubbe sarkar bu durumda hastaların laparoskopik -kapalı ameliyat ile vajinal kubbenin (kolpos-cuff) sakrum denen kemiğe prolen mesh ile asma ameliyatı yapılır ki buna da laparoskopik sakrokolpopeksi ameliyatı denir.
Laparoskopik Sakrohisteropeksi – Sakrouteropeksi – Sakroservikopeksi – Sakrokolpopeksi Ameliyatı Sonrası Neler Yapmalı?
Ameliyat sonrasında ameliyata göre doktorunuz yapmamız gerekenleri ya da yapmamanız gerekenleri belirtecektir. Taburcu olduktan sonra tekrar dikiş aldırmaniza gerek yok çünkü dikişler ortalama 20 günde kendiliğinden düşecektir.
10 gün boyunca küvette yatmanız, deniz, havuza girmemeniz önerilir. ve 1,5 – 2 ay ilişki durumu yasaklanır.
Rahim Sarkmasını Engellemek İçin Yapılması Gerekenler
Rahim sarkması başta ileri yaşa gelen kadınlar olmak üzere pek çok kadının korktuğu bir rahatsızlıktır. En büyük endişe doğum süreci ve cinsel fonksiyon bozuklukları ile alakalı olanlardır. Zira rahim sarkmasının nedenlerinden biri normal doğum süreçleridir. Hatta kadınların bir kısmının rahim sarkması endişesi ile normal doğum yerine sezaryen doğum tercih ettikleri bilinir. Bu süreçlerde uzman hekimler hastalarına mutlaka pelvik taban egzersizleri olarak bilinen rahim sarkması egzersizleri verir. Bunu göz önünde bulundurarak mutlaka uzman hekimlerin önerdiği pelvik taban egzersizleri düzenli olarak yapılmalıdır. Ayrıca bu egzersizlerin yanı sıra mutlak suretle düzenli olarak doktor kontrolüne de gidilmelidir.
Sigara içmek de rahim sarkmasını tetikleyen faktörlerden biridir. Zira sigara ve diğer tütün ürünleri akciğer hastalıklarına davetiye çıkartır. Öksürük rahim sarkmasını tetikleyen faktörlerden biridir. Sigaraya bağlı olarak oluşabilecek akciğer hastalıkları ve kronik öksürük nedeni ile oluşan basınç rahim sarkmasına yol açar. Bu sebep ile uzman hekimler hastasına, sigara içmemesini tavsiye eder. Kişilerin bu tavsiyeyi dikkate alması ve sigarayı bırakması şarttır. Aksi halde bu durum rahim sarkmasını ortaya çıkartacaktır.
Fazla kilo pek çok hastalığa davetiye çıkarttığı gibi rahim sarkmasına da zemin hazırlar. Eğer kadınlar rahim sarkması problemi ile karşılaşmak istemiyorsa fazla kilolarından acilen kurtulmalıdır. Zira kilonun ortaya çıkarttığı basınç ve yer çekimi bu hastalığa yol açacaktır. Bu durumun önüne geçmek için fazla kilolardan dengeli beslenme ve egzersiz desteği ile kurtulmak gerekir. Rahim sarkmasından endişe eden kadınların kilo vermek konusundaki uyarıları büyük bir ciddiyetle dinlemeleri tavsiye edilir.
Rahim sarkmasını engellemek ya da önüne geçmek için bir diğer yöntem de ağır kaldırırken dikkatli olmaktır. Fazla ağır kaldırmanın ya da ağır kaldırırken dikkatli olmamanın sonuçları rahim sarkmasına neden olabilir. Zaruri hallerde ağır kaldırmak gerekirse bu işi mutlaka dengeli ve dikkatli yapmak gerekir.
Rahim Sarkması Tedavi Edilmezse Ortaya Çıkacak Sorunlar
Rahim sarkması problemi hayati tehlikesi olan bir rahatsızlık değildir. Hal böyle olunca bu hastalığa sahip kadınların endişeleri bir nebze olsa azalmaktadır. Ancak bu durum ileri evrelere de yaklaştıkça yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkiler. Kişi günlük aktivitelerini yaparken zorlanır hatta bazı durumlarda yapamaz hale gelir. Çünkü ağrı, sancı, sızı ve ayakta durmakta çekilen güçlük kişinin tüm günlük rutinlerini olumsuz yönde etkiler. Bu hastalıkla birlikte idrar kaçırma gibi oldukça rahatsız edici ve önüne geçilemeyen durumlar da ortaya çıkar.
Hastaların dışarı sarkan derisi iç çamaşırına sürtünür ve sürtünmenin etkisi ile deri tahriş olur, mikrop kapabilir ve ülserler ortaya çıkabilir. Bunun yanında cinsel yaşam da olumsuz olarak etkilenir. Cinsel fonksiyon bozukları kişiyi ilişki sırasında hem fiziksel hem ruhsal anlamda olumsuz etkiler. Rahim sarkması şikayeti olan kadınlar tedavi olmadan da hayatlarını sürdürebilir ancak ağrılı, sancılı ve rahatsızlık hissi veren süreçlerle yaşamaya tahammül etmesi zor olacaktır. Bu nedenle tedavi edilmesi gerekir.
Rahim Sarkması İçin Önerilen Egzersizler
Rahim sarkması egzersizleri, pelvik taban egzersizi ya da diğer bir adıyla kegel egzersizleri kadınlar için oldukça önemlidir. Kasların güçlenmesi ve toparlanması adına bu egzersizlerin düzenli olarak yapılması büyük önem arz etmektedir. Normal doğum sonrasında rahim kaslarının gevşemesi ya da hasar görmesi bu egzersizleri gerekli kılar. Vücudun diğer kaslarında da olduğu için bu kasların da toparlanması gerekir. Aksi halde zayıflayan kaslar rahmi tutamaz hale gelir ve oluşan gevşeklikle birlikte rahim sarkması problemi oluşur. Bu da idrar kaçırma, ağrı, sızı, sancı, cinsel ve yaşamsal fonksiyonlarda bozukluklara yol açar.
Pelvik taban egzersizi doğru yapıldığı taktirde oldukça faydalıdır. Ancak bu egzersizleri yapmadan önce doğru kasları bulmak ve çalıştırmak gerekir. Aksi halde vücudun karın ve kalça gibi farklı kas grubu çalıştırmış olunur. Pelvik taban egzersizi için doğru kasları bulmanın en basit yolu idrar durdurma yoludur. İdrar yapıldığı esnada idrar akışını durdurup tekrar devam ettirmek gerekir. Bu işlemi idrar boşalımı esnasında iki kere yapmak yeterli olacaktır. İdrarı durdurmak ve yeniden başlatmak anlarında hangi kasların çalıştığına dikkat etmek gerekir. Bu sayede hangi kasların doğru kas grubu olduğu tespit edilebilir.
Bu işlem haftada bir kez yapılabilir. Daha fazla yapılması hem gereksiz hem de zararlıdır. Zira idrarın durdurulması işlemi mesanenin tam olarak boşaltılamamasına sebep olur ve bu durum da farklı idrar yolu enfeksiyonlarına neden olabilir. Pelvik taban egzersizi, tespit edilen pelvik kasları sıkarak ve kalçayı yukarı kaldırarak yapılır. Bu noktada doğru kasların çalıştırıldığından emin olmak oldukça önemlidir. Bu egzersizi günde dört set yapmak yeterli olacaktır.